(Meydan okuyan çocukla başa çıkma tekniği: Kazdin Metodu)
Olumlu davranışı destekleyin
Anne babalar genelde çocuklarının yapmalarını istemedikleri şeylere kafa yoruyor. Bunun yerine yapmalarını istedikleri şeyleri öne çıkartıp, çocukları buna teşvik etmek gerek. Mesela “Söyler söylemez, yatağına gittin. Bu çok güzel bir davranış.” Ya da “Bak, çocuk arkadaşının düşen oyuncağını kaldırmasına yardım etti. Ne güzel değil mi?” Olumsuz davranışı yok etmenin en iyi yolu, olumlu davranışı yeri geldikçe desteklemektir.
Öfke pratiği yapın
Çocuğunuzun korkunç öfke nöbetlerinden kurtulmak istiyorsanız, hafif öfke pratiği yapın. Ortada hiçbir gerginlik yokken ona şöyle deyin: “Şimdi bir oyun oynayacağız. Ben sana “Dışarı çıkmak yok” diyeceğim. Sen de sakince “Hayır, anne. Dışarı çıkmak istiyorum” diyeceksin. Ağlamak, bağırmak, bana vurmaya kalkmak yok.” Ona bunu 5 gün boyunca haftada 1 gün yapacağınızı söyleyin. Çocuk bu durumla gerçekten karşılaştığı zaman çılgına dönmek yerine, daha hafif bir reaksiyon gösterecektir. Kazdin Metodu denen yöntem de bu. Çocuğunuzla yaşadığınız en temel sorun neyse, sakinken onun pratiğini yapın.
Küçüklere karşı açık ve net olun
Yöntem 1.5 yaşından başlayarak 15-16 yaşındaki çocuklara kadar işe yarıyor. 1.5-2 yaşındakiler bu oyundan anlamayacağı için onun boyuna inin ve gözünün içine bakarak şöyle deyin: “Az önce sinirlendin. Ama etrafa bir şey fırlatmadın veya bir yere vurmadın. Aferin, tam büyük bir çocuk gibi davrandın.”
Öfke nöbetleri öğrenme anları değildir
En sık yapılan disiplin hatası mola süresini artırarak, bunu cezaya dönüştürmek. “Aynı şeyi bir daha mı yaptın, o zaman 5 dakika yerine 15 dakika odada kalacaksın” denmemeli. Böyle böyle, mola verme süresi 3-4 saate varıyor. Ve çocuk aynı şeyi, üstelik daha da kötü bir şekilde tekrar yapıyor. Olumlu davranışı desteklerseniz, ceza yöntemi nadiren işe yarar, yoksa yaramaz.
Mola süresi 1-2 dakika olmalıdır.
Ve 10 dakikayı geçmemelidir. Amaç ceza vermek değil, çocuğu olumsuz davranışı sergileten unsurlardan uzaklaştırmaktır. Bu zaman çocuğa “Git ve yaptıklarını düşün” demek için uygun değildir. Çocuk sakinleşerek ve kavga etmeden yanınıza geri dönüyorsa, bu davranışı mutlaka yüceltin.
Ya sana yapılsaydı, demeyin
Anne ve babaların en sık düştüğü tuzaklardan biri de çocuğa davranışının ne kadar kötü olduğu söylenirse, o kadar kolay vazgeçeceğini düşünmek. “Kardeşinin bebeğini kırmamalısın. Ya o senin en sevdiğin arabanı kırsa...” tarzında bir yaklaşım çocuğun davranışını değiştirmeyecektir. Önemli olan olumlu davranışı desteklemek ve bu tür örnekler vermektir. Biz büyükler bile transyağların ne kadar zararlı olduğunu biliyoruz ama patates cipsi yemekten vazgeçmiyoruz.
‘Lütfen’ deyin
Otoriter bir ses tonuyla “Yatağa git” demek yerine, sakin bir tonla “Yatağa gider misin, lütfen?” diye sorarak daha kolay sonuca ulaşırsınız. Bu tüm insanlar için geçerlidir. Çocuklar da kendileriyle emir kipinde konuşulmasından hoşlanmaz.
Seçenek sunun
Mesela sokağa çıkarken mont giymemekte ısrar eden çocuğunuza “Montunu giy” demek yerine pozitif bir ifadeyle “Yeşil montu mu, turuncuyu mu tercih edersin? Bence turuncu sana çok yakışıyor.” derseniz, büyük ihtimalle birini tercih edecektir. Tüm insanlar seçenek sunulduğunda, birini tercih etme yoluna gider.
Olumsuz davranışın tekrarı normaldir
Hareketlerinde düzelme gözüken çocuğunuzun arada sırada olumsuz davranışı tekrarlaması çok normaldir. Tıpkı tuvalet eğitimini tamamlayan çocuğun, ara sıra altına kaçırması gibi... İnsan davranışlarında tam öğrenme gerçekleşene kadar olumlu ve olumsuz değişiklikler olur. Öğrendikten sonra ise yavaş yavaş olumsuzlar kaybolur. Hayal kırıklığına uğramayın.
Vatan Gazetesi / Ayye Aydın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder