bir noktadan sonsuz sayıda doğru geçer: DEKERASYON YÖNTEMLERİ

Pazar, Ağustos 17

DEKERASYON YÖNTEMLERİ

Bir yeri dekore etmenin çeşit çeşit yolu vardır. Bazen küçük bir kilim, bazen renkli ışıklar, bazen de bir el bombası yeterlidir bu iş için. Önemli olan dekore edilecek yerin özelliklerine uygun malzemeyi bulabilmek.
Yerine göre, salonun ortasında yatan bir ceset bile dekorasyon malzemesi olarak kullanılabilir.

Burada dekorasyon, bir mekanı güzelleştirmek için kullanılan yöntemdir. Mekan gerekli midir, ya da ne kadar gereklidir sorusu, görüldüğü gibi havada kalıyor. Doğadan uzaklaşan insanın kendisi için oluşturduğu bir tür yapay doğadır mekan. 

İnsanın bir yere kapanmasıyla, içine kapanması aynı sürecin iki ayrı parçasıdır.

Konuya bu açıdan bakınca "kaçmak" tek başına anlamsız bir kavramdır. Daha doğrusu, eksik bir kavram. Örneğin evden kaçmak doğru mudur? Bilinmez. Nereden kaçtığın kadar nereye kaçtığın da önemlidir. Evden, başka bir eve doğru kaçılıyorsa ne anlamı var kaçmanın. Ama evden sokağa doğru (sokağa; yani hayatın, aşkın, şiirin ana vatanına) kaçılıyorsa elbette taktir edilecek bir davranıştır bu.

Cinayet hiçbir zaman vücudu dekore etmenin yöntemi değildir. Cinayet denilince silahı alıp birini vurmak geliyor aklımıza. Bu, cinayetin en sıradan ama en göze batan şeklidir. Eğer bir canlıyı öldürmek söz konusuysa, bunu hücre ya da doku düzeyinde ele almamak için hiçbir neden yok. Sinirlenip duvara yumruğu atan birinin elindeki yüzlerce hücre bir anda ölmüyor mu? Hücreleri darbeyle öldürmenin yanı sıra, kesici alet kullanarak parçalamak, yakarak yok etmek de mümkün.

Daha birçok yöntem kullanılıyor insanlar tarafından. Alkolün ve sigaranın beyne verdiği zarar biliniyor. Bir kadeh rakı içerek kaç tane beyin hücresini öldürdüğünü kimse hesaplamıyor. Hem de kansız biçimde.
Hücreleri oksijensiz bırakıp boğmak da insanların en sık kullandığı yöntemlerden biri.

Vücudumuz, kendi kendimize işlediğimiz indirgenmiş cinayetlerle sürekli şekil değiştiriyor, gözle göremediğimiz farklılıklar oluşuyor. Başkalarının bizim vücudumuzda işlediği indirgenmiş cinayetleri de buna ekleyebiliriz elbette.

Bireyler tek tek indirgenmiş cinayet işlerken yönetici konumundakiler bu eylemi toplu olarak yapabiliyor. Örneğin nükleer santral yapılması için bir yasa çıkartıveriyorlar. O bölgede yaşayanların hücreleri, derken dokuları yamulup yumuluyor, sonra da ölüyor.

İnsanların doğadan kopup kibrit kutusu gibi üst üste dizilmiş apartmanlara tıkılmalarıyla birlikte psikolojik bozuklukların yanı sıra fizyolojik bozukluklar da aldı başını yürüdü. Özellikle son yıllarda insan vücudu dört bir yandan gelen radyasyonun kuşatması altında. Kredi kartından otobüslerde kullanılan akıllı biletlere kadar her şey insanın bir manyetik alan çemberinde yaşamasına neden oluyor.

Bunların hangi hücrelerimizi ne şekle soktuğunu yakın bir gelecekte göreceğiz. Nasıl olsa insanın gen haritası bile çıkarıldı. Doları bastıran yamulan hücrelerini cımbızla ayıklatır artık. 
Evet, bir yeri dekore etmenin çeşit çeşit yolu vardır. Dünyayı dekore etmek de çok zor değil aslında. Önemli olan uygun malzemeyi bulabilmek. Neyse, gerçekten canınız cehenneme!

Hiç yorum yok: