bir noktadan sonsuz sayıda doğru geçer: Git

Cumartesi, Ağustos 16

Git


Gitmeye yazdığın günler geliyor aklıma
Ucuz alınganlıkların,
Sebepsizliği sebep olan kızgınlıkların,
Hep daha geçe kalan akşamlar
Gözlerinde görmüştüm de, beklemiştim
Taa o zamanlar yola koyulmuştu bakışların.

Bilirdim ben, iyi tanırdım seni,
Bilmezdin sen, iyi tanımadın beni,
İsterdin biliyorum, “gitme” denmesini
Birkaç yüz damla gözyaşı eklenmesini
Tam da hududa vardığında
Bir dur emri sana, senin için
İsterdin..,biliyorum,

Ben sana kal demedim,
Ne küstah aldırmazlığımdan,
Ne gururuma yakışıklığı olmadığından,
Ne öfkenin uç bucaksızlığından..,

Ben sana kal demedim,
Gitmeni zaten ben istedim,
Belki hiç zaten gelmemeli idik,
Kalmamalı idik,
Daha ilk perdede gri düştü ya
Sabahlara, günlere…
Bir boyun büküşe esir
Kabullenişle izin verdik ya
Gün gün kararmasına,
Taa o zamanlarda işte kimbilir
Belki denedik,
Belki olmadı,
Belki vazgeçsek,
Belki dostça,
Belki insanca,
Diye diye bir el sıkışması
Kıpkısa bir an kucaklaşma,
Dudaklardan dökülen “yolun açık olsun”
Daha birkaç iyi niyetli temenni içinde..,
Avunabilirdik…,


Tek çare gitmemek,
Tek çare kalmak,
Tek çare gidene dur demek,
Tek çare kalıpta, kal’dırıpta
Kıpkızıl aleve çalan pişmanlıklardan
Kulakları sağır eden çığlıklardan
Dile düşmüş pervasızlıklardan
Burgu burgu örülü kuşkulardan
Bilenmiş kılıçlar ellerimizde
İki yüreği bir meydana sürüp
Önce saygı miğferini yerle bir edip
Ardından sevgi kalkanı
Tek darbede paramparça toz duman
Bir savaş tutmak,
Seninle ben,
Benimle sen,
Son çare değildi…

Tükenmiş sevda neferleri idik
Hep isabetli ateş ettik
Merhem olmaz hiçbir suküt
Hiçbir keşke, hiçbir taahhüt
En ağır kurşunu ruhumuza yedik,

Ben sana kal demedim,
Gitme demedim,
Birkaç yüz damla gözyaşı dökmedim,
Gitmeni hep istedim....

Hiç yorum yok: