bir noktadan sonsuz sayıda doğru geçer: BAĞIŞLAMANIN DÖRT EVRESİ

Cuma, Aralık 26

BAĞIŞLAMANIN DÖRT EVRESİ

BAĞIŞLAMANIN DÖRT EVRESİ

1- vazgeçmek – tek başına bırakmak
2- kaçınmak – cezalandırmaktan sakınmak
3- unutmak – bellekten çıkarmak, yerleşmesine izin vermemek
4- bağışlamak – borcu silmek

VAZGEÇMEK* :Bağışlamaya başlamak için bir süreliğine vazgeçmek yararlıdır. Bu, o kişiyi yada olayı düşünmeyi bırakıp bir süreliğine mola almak anlamna gelir. bir şeyi tamamlamadan bırakmaktan çok ondan uzaklaşıp tatile çkmak gibidir. Bu bizi tükenmekten alıkoyar, başka yollarla güçlenmemizi, hayatımızda başka mutluluklara sahip olmamızı sağlar.
Daha sonra bağışlamayla birlikte gelen son rahatlama için iyi bir alıştırmadır. Durumu, anıyı, sorunu, ihtiyacınız olduğu sıklkta terk edin. Buradaki fikir görmezden gelmek değil, sorundan koparak zinde ve güçlü hale gelmektir. Vazgeçmek; örgüyle, yazıyla meşgul olmak, hep görmek istediğiniz o okyanusa gitmek, sizi güçlendiren bir öğrenim ve sevgi görmek, sorunun bir zaman gündemden düşmesine izin vermek demektir. Bu doğru, uygun ve iyileştiricidir. Eğer bir kadın yaralı psişeye güvence verir ve “şu anda şifalı merhemler süreceğim, kimin ne gibi yaralara neden olduğuyla ilgili bütün bu sorunla daha sonra ilgileneceğim,” derse, geçmiş yaranın yol açtığı sorunlar onu çok daha az üzecektir.
*:forego, Oxford English Dictionary’den; O.E for gan yada forgaen’den (geçip gitmek, uzaklaşmak) türemiştir.

KAÇINMAK. ** : İkinci evre, özellikle de cezalandırmaktan sakınma, ne bu konuyu –az yada çok- düşünme, ne de buna göre davranma anlamında, kaçınmaktr. Bu tür bir denetimin alıştrmasını yapmak son derece yararlıdır, çünkü bu, sorunun ortalığa taşmasına izin vermez, onu bir yere bağlar. Daha sonra atlacak admların zmanlamasına odaklaşmay sağlar. Bu, körleşmek yada ölmek, kendini koruma amaçlı bir uyanklık halinin gevşemesine yol açmak anlamına gelmez. Olaylara bir parça mühlet tanımak ve bunun ne gibi faydaları olacağını görmek anlamına gelir.
Kaçınmak; sabırlı olmak, dayanmak, duygular belli bir mecraya akıtmak demektir. Bunlar kuvvetli ilaçlardır. Bulabileceğiniz kadar çok alın. Bu bir temizlik rejimidir. Hepsini uygulamanıza gerek yok; sabır gibi bir tanesinş seçerek üzerinde pratik yapabilirsiniz. Cezalandırıcı sözlerden, söylenmelerden, gücenik ve düşmanca davranmaktan kaçınabilirsiniz. Gereksiz cezalandırmalardan kaçınmak, eylemin ve ruhun bütünlüğünü güçlendirir. Kaçınmak, yüce gönüllülük alıştırması yapmaktır, böylece daha önce küçük sinirliliklerden öfkeye kadar değişen bütün duygulara neden olan konulara büyük merhametli doğanın da katılması sağlanır.
** :forebear; Oxford English Dictionary’den: MHG verberrn’den (sabırla tahammül etmek, sabırlı olmak) türemiştir.

UNUTMAK *** : Unutmak, bellekten çıkarmak, yerleşmesini reddetmek –başka bir deyişle, özellikle bellekten çıkıp gitmesine izin vermek, kulpunu bırakmak – demektir. Unutmak, beyin-ölümü yaşamanız anlamına gelmez. Bilinçli unutma olayn kendi başına süregitmesine izin vermek, ön planda kalmasında ısrar etmemek, tersine, sahneden göndermek, arkaplana gönderilmesini sağlamak demektir.

Kızgın malzemeyi çağırmayı reddederek bilinçli unutma alıştırması yaparız, hatırlamayı reddederiz Unutmak edilgin değil; etkin bir edimdir. Baz malzemeleri güç bela çekerek taşımamak; takrar tekrar onlara dönmemek; yineleyici düşünceler, resimler yada duygularla kendini yiyip bitirmemek demektir. Bilinçli unutma, saplanıp kalma pratiğini bilerek bırakmak, ondan bilerek uzaklaşmak, onu görüş alanının dışın çıkarmak, geriye bakmamak ve böylece yeni bir manzarada yaşamak, eskiler yerine, üzerinde düşünülecek yeni hayatlar ve deneyimler yaratmak demektir. Bu türden bir unutma belleği silmez, belleği hantallığa itercesine kuşatan duyguları imha eder.
*** :forget. Oxford English Dictionary’den: E. Tötonik getan’dan (tutmak yada kavramak/ for önekiyle tutmamak yada kavramamak anlamına gelir) türemiştir.

BAĞIŞLAMAK **** :Bir suçtan ötürü, bir kişiyi, bir toplumu, bir ulusu bağışlamanın briçok yolu ve oranı vardır. Önemli olan “nihai” bağışlaycılığın teslimiyet olmadığını unutmamaktır. Gücenmeyi içinde taşımayı bırakmak bilinçli bir karardır; bir borcu bağışlamayı ve misilleme yapma kararından vazgeçmeyi içerir. Ne zaman bağışlanacağına ve olayın üstüne çentik atmak için hangi ritüellerin kullanılacağına siz karar vereceksiniz. Hangi borçların ödenmesine ihtiyaç olmadığına da yine siz karar verirsiniz.

Bazıları örtülü affı seçer; bir kişiyi şu anda yada sonsuza kadar bir zararı ödemekten kurtarırlar. Bazıları da süreç içinde kusurları düzeltmeyi bırakır, borçtan vazgeçer, ne olmuşsa geride kaldı diye düşünür; bu kadar ödeşme yeterlidir. Başka bir af türü de herhangi bir duygusal yada başka türden birtazminat ödettirmeden kişiyi serbest bırakmaktır.

Bazıları için bağışlamanın tamamlanması, diğerine müsamahayla bakmaktan ibarettir ve görece iyi huylu kabahatler söz konusu olduğunda en kolay da budur. Bağışlamanın en esaslı biçimlerinden biri, suçlanan kişiye şu yada bu şekilde merhamet göstererek destek olmaktır.(?) Bu kafanızı yılanlarla dolu bir sepete sokmanız gerektiği anlamına gelmez; tersine, bir acıma, güven duyma ve hazırlıklı olma mesafesinden tepki vermek demektir. (??)

Bağışlamak, bütün vazgeçme, kaçınma ve unutmaların toplamıdır. İnsanın korunmaktan değil soğukluktan vazgeçmesi demektir. Bağışlamanın derin bir biçimi de, ötekini dışlamayı bırakmaktır., böylece burnu büyük olmaktan, görmezden gelmekten yada soğuk bir şekilde davranmaktan vazgeçip, ne himayecilikte ne de yapmacıklıkta ısrarcı oluruz. Ruhsal-psişenin, zoraki katlandığımız insanlarla birlikteyken zamanı ve hazır cevaplığ sıkıca denetlemesi, duygusuz bir manken gibi davranmanızdan evladır.

Bağışlama bir yaratma eylemidir. Bunu yapmak için zamanla değerini kanıtlamış bir çok yoldan birini seçebilirsiniz. Şimdilik bağışlayabilirsiniz, o zamana kadar bağışlayabilirsniz, gelecek sefere kadar bağışlayabilirsiniz, bağışlayıp başka şans vermeyebilirsniz – eğer bir ikinci vaka yaşanırsa, bu tümüyle yeni bir oyundur. Bir şans daha verebilirsniz, birçok şans verebilirsiniz, koşullu şans verebilirsiniz. Bir kabahatin bir kısmını, tamamını yada yarısını bağışlayabilirsiniz. Örtülü bir af tasarlayabilirsiniz. Karar sizin. (???)

İnsan, bağışlayıp bağışlamadığını nasıl bilir? Olay karşısında öfke duymak yerine kederlenmek, o kişiye kızmak yerine onun için üzülmek eğiliminde olursunuz. Tüm bunlara ilşkin herhangi bir şey anımsamama eğiliminde olursunuz. İşin başında bu kırgınlığa yol açan ıstırabı anlarsınız. Ortamın dışında kalmayı yeğlersiniz. Bir şey beklemezsiniz. Bir şey istemezsiniz. Bileğinize dolanıp sizi oradan oraya sürükleyen bir kement yoktur. Gitmekte özgürsünüzdür. “Bundan böyle hep mutlu yaşadılar” ile sonlanmasa da , bu günden itibaren sizi illaki bekleyen taptaze “bir varmış bir yokmuş”duygusuna kaplırsınız.
**** :forgive; Oxford English Dictionary’den: Eski İngilizcedeki forziefan’dan (vermek yada bağışlamak, vazgeçmek, gücenikliği taşımayı brakmak) türemiştir.

(?) :Bu tür bağışlaycılığın biraz farklı bir tanımı, Oxford English Dictionary’de bulunur: 1865 J.Grote, Moral Ideas, viii (1876), 114 “Etkin bağışlayıcılık – kötüye karşı iyinin geri dönüşü” Bu bence barışıklığn nihai formudur.
(??) İnsanlar başkalarını bağışlamakta farklı hızlara sahip olmakla kalmazlar, saldırı da bağışlamak için gereken zaman miktarını etkiler. Bir yanlış anlamayı bağışlamak, cinayeti, ensesti, istismarı, haksız muamaleyi, ihaneti, ve hırsızlığı bağışlamaktan farklıdır. Ne olduğuna bağlı olarak, bir kerelik bir istismar bazen tekrarlayan istismarlardan daha kolay bağışlanabilir.
(???) Bedenin de belleği olduğundan, bedene de dikkat edilmelidir. Ama. Öfkesini aşmak değil, onu tüketmek, dağıtmak ve böylece serbest kalan libidoyu öncekinden tümüyle farklı tarzda yeniden şekillendirmektir. Bu fiziksel serbestliğe psişik anlayış da eşlik etmelidir.

Clarissa P. Estess Kurtlarla Koşan Kadınlar
Vahşi Kadın Arketipine Dair Mit ve Öyküler. Ayrıntı Yayınları

XII.Özel Araziyi Belirlemek: Öfkenin ve Bağışlamanın Sınırları adlı bölümün son kısmıdır.

Hiç yorum yok: